11 Eylül 2008 Perşembe

BEN ZUZAYLI MIYIM 26 aralık 2007

Facebooktaki cocukluk arkadaslarim grubumuza resim yukleyip duruyorlar. Kiminde ben de varim, kimiyse ben coktan uzak diyarlara tasindiktan sonra cekilmis. Fakat soyle bir durum soz konusu oldu: Benim de oldugu fotolarda kendimi bulamadim, sanirsiniz ki buyume donemimde evrim gecirmis ve yanlislikla hafizami da sildirmisim. Ben boyle kendimi bilmez halde fotolara bakadurayim, cocukluk arkadaslarim foto hakkinda, cekildigi gun hakkinda, ve hatta cekildigi an neler dusundukleri, uzerlerindeki kiyafetlerin nereden ne zaman alindigi, yaklasik 20 kisilik siniftaki diger cocuklarin ad-soyad-memleket-boy-ruh hali-ev adresleri falan filan hakkinda bin tane yorum yazmislar. durum boyle olunca da bir telas aldi beni, vay basima gelenler, ben kendi gecmisimi bilmiyorum, kimbilir ne iyilikler ne kotulukler yasadim, heyhat hicbirini hatirlamiyorum diye diye soylenip durdum.

Sonra soylenmeden durmaya ve biraz dusunmeye karar verdim. Neden hicbirsey hatirlamiyordum? Neden benim de iyi kotu cocukluk anilarim yoktu? Ve neden Allah askina, kucukluk deyince sadece ve sadece pembe gozluklerim ve sinik halim aklima geliyordu?

Aslinda cok basit. Oyle basit ki, anlatmakta zorlanabilirim:) Ben ilkokulu 5 ayri okulda tamamladim. Her seneye bir okul hesabi. Ustelik ikisi Almanyadaydi, hani su satoda oturtsalar yine de memleketim diyecegim ulkede. Sonra ortaokulu 3 ayri okulda, liseyi de 2 ayri okulda okudum. Yani benim arkadaslarimin isimleriyle simalarini biraraya getirmem bile bir mucize su anda, degil cekilen bir fotonun ayrintilarini hatirlayayim.

Ustelik biz cok tasinan da bir aileydik. Hepi topu birkac blok evden olusan Botas'ta bile sayisiz ev degistirdik, kimi zevkine kimi mecburi. Annem anlatir hep, evlendigimden beri 20 kusur ev degistirdim diye. Yani hicbirsey almadiysam bu surekli hareket halinde olma huyumu almisim annemden:)

Boyle gocebelige alisinca da bir yerde uzun sure kalmak, bir isi uzun sure yapmak, biriyle uzun sure iletisim kurmak zor geliyor. O yuzden mutemadiyen tasinmayi dusunuyor, tasinamazsam evdeki esyalarin yerini degistiriyor, kafede orada burada fazla oturamiyor, temizlik gibi gununde yapilmasi gereken isleri hep yarim birakiyorum. Biriyle uzun sure arkadaslik etmek mi? Eh ona da epey direndim ama sukurler olsun ki birseylerde sabit kalmayi basarabilen arkadaslarim var etrafimda... Cagla ilk dogdugunda yasadigim "Aman Allahim, simdi bunu geri veremeyecegim ben di mi?" paniginde de bu aliskanligin bir parca payi var zannimca.

Evet, insan nasil hissediyorsa oyledir. ve ben israrlara dayanamayarak kendimi zuzayli gibi hissediyorum.

Hiç yorum yok: