11 Eylül 2008 Perşembe

UNUTULMAZ KİTAPLAR LİSTESİ 5 ekim 2007

Eveeet, şimdi gelelim tavsiye kitap listesine. Biliyor musunuz, şu anda kendimi acayip aylak hissediyorum. Aslında yapmam gereken birkaç iş var, ama kendimi bilgisayarın başından kaldıramıyorum. Böylece yok şunu okuyayım, yok bunu tavsiye edeyim, aman olmadı şunu da kafana atayım şeklinde listelenip duruyorum.

Amaan çok konuştum. Buyrun, buradan yakın:

1. Aylak Adam, Yusuf Atılgan (kendime çok uygun buldum:) Bu kitabı tatil dönüşü okudum, çok sevdim, hem de çok. Yusuf Atılgan'ı sadece Anayurt Oteli'nden bilirdim ve açıkçası keşke bilmeseydim lan derdim. Fakat adamımız müthişmiş, çok enteresan tespitleri var. Öyle ki hayatımda belki de ilk defa bir kitabı satırlarını çizerek okudum.

2. İnci Gibi Dişler, Zadie Smith. Zadie Abla epey genç. Ve bu ilk kitabı. Yine de oradan buradan epey ödül toplamış hınzır. Bu kitabı, Yüzyıllık Yalnızlık tarzı uzun soluklu romanları sevenlere tavsiye ediyorum. Şu bizim meşhur Elif Şafak'ımız çaktırmadan Zadie'den arak yapmış bazı ifadeleri, söylemesi benden.

3. Yaşamın Ucuna Yolculuk, Tezer Özlü. Gerçi kitabın ismi doğru mu emin olamadım. Yıllar oldu okuyalı. Tezer Hanım biraz depresif biri, e kitapları da bundan nasibini alıyor. Aslında kendi hayatından bir kesit sunuyor bu kitapta. Okunmaya değer diyorum.

4. Batan Güneş, Osamu Dazai. Valla bunu da okuyalı epey zaman oluyor ama hiç sıkılmadan heyecanla okuduğum nadir Japon yazarlardan olduğunu söyleyebilirim Dazai'nin.

5. Mutfak, Banana Yoshimoto. hehe, epey hafif bir kitap, hem içi hem dışı. Ama müthiş keyif verici, insanın içini açıyor konusuna rağmen. Mesela tuvalete filan koyun, iki günde biter. Hatta uzun kalanlardansanız bir buçuk günde son sayfaya gelirsiniz.

6. Isabel Allende'nin bir sürü kitabı. Ben Allende ile çok geç tanıştım, dört sene önce filan. Kitapları filme çekilen yazarlara biraz kıllığım vardı, galiba bu yüzden. İlk okuduğum kitabı Aşktan ve Gölgeden'di, sonra gerisi geldi. Gayet rahat yazan ve rahat okunan bir hanım.

7. Yaşam Başka Yerde, Milan Kundera. Aslında birçok kitabı içinde şans eseri bunu seçtim. Yoksa çok okunası bir yazar. Geçen gün bu kitabı karıştırırken rastgele bir sayfa açtım, şu yazıyordu: "Anne sevgisi erkek çocukların alnına, diğer çocukların yakınlık duymasını engelleyen bir damga vurur". Enteresan bir tespit. Bir kez daha okuyasım geldi.

8. Ay Sarayı, Paul Auster. Bu da rastgele seçilmiş bir kitap. Yakışıklı Paul bütün kitaplarını aynı serilikle yazmış, biz okurlar çok sıkılmayalım da diğer kitaplarını merak edelim diye herhalde. Bu, okuduğum ilk kitabıydı bu arada. Hatırlıyorum da, Ebru buradaydı henüz, ben evli değildim ve işte Ebrularda kalıp duruyordum cici cici. Bana o zamanları hatırlatıyor Ay sarayı, belki de bu yüzden sevgi ile anıyorum.

Ay bu kadar. Bir de şu var, bu kitapların çoğu artık tedavülden kalktı. Geçen gün Ebru bir kaç kitap almak istedi de, amanın sanki el yazması antik kitapları seçmiş gibi, neyi sorduysa yok. Yayınevleri okunmuyor diye yeni basım yapmıyormuş. Ama merak etmeyin, bende çoğu mevcut, geri dönmesi şartı ile isteyen istediğini alabilir yanii...

Hiç yorum yok: