1 Eylül 2008 Pazartesi

ESKİCİ GELDİ HANIIIM 27 haziran 2007

Tuhaf seyler oluyor su gunlerde. Ve hatta 2007 yili itibariyla... Buradaki tuhaflik kotu anlamda degil neyse ki, sadece birilerinin bana hos surprizler yaptigini dusunuyorum, hem de yillardir yapmayi planlamis da, simdi anca zaman bulup yapmaya baslamis gibi...

bu yilbasindan beri, yillardir gormedigim ne kadar es dost varsa gormeye basladim bir sekilde. Surpriz buydu yani, pastadan cikmaz, kapiya birakilmaz... Ama beni ya bir sokak ortasinda ya da bir partide (amanin ne havali oldu, di mi? nasil? yoksa siz partilere katilmiyor musunuz, hehehe) ya da internette buldu hepsi de yaklasik 1.60 boylarindaki surprizlerim. Once nette bir cevirmeni ararken bir blog sayfasina girmemle basladi her sey. Sanem isimli birinin nakis tarzi bir hobiyi anlattigi sayfasinda, beni tek ilgilendiren ibare bir zamanlar japonca okuduguna dair yazidklariydi. birden bir simsek cakti, laaa bu benim sadece 1 yil birlikte okudugum guzel yuzlu, hos guluslu Sanem olmasin? hemen bir comment yazdim, nakistan anlamadigimi caktirmayarak. cevabi gecikmedi, oydu. yaklasik 15 yildir gormedigim ve fakat ne adini soyadini ne de elinde kitaplari koridorda dikilisini unutmadigim sinif arkadasim. muhabbetimizi toplasaniz surada yazdigim cumleler kadar etmezdi, ama olsun, mal bulan magripli gibi atladim hemen kizin uzerine.

sonra su bahsettigim partide (hayir israr etmeyin ne partisi oldugunu asla soylemem, havam soner sonra... ayy peki peki, bir dogumgunu partisiydi, hem de bir yasinda iki bebenin...) 7 yildir gorusmedigim bir cifte rastladik Kaya ile. Ne komik ya, bu 7 yilda ben evlendim ve iki bebe yaptim, o tum zorluklara ragmen bir cocuk sahibi oldu, ve iste, hic bir sey olmamis gibi sohbetimize kaldigimiz yerden devam ettik. Bu cok tuhaf iste. sanki aradan 7 yil degil de 15 gun gecmis gibi, ayni espriler, ayni takilmalar ve zerre sogukluk hissetmeden yapilan ayni muhabbetler... sonra ciftin kiz olaniyla ayri olarak gorustum bir aksam vakti.

bugun de tunalida aylak aylak dolasirken bizimkilerle, arkamdan bir ses Ozleeeem? dedi. Efendiiim? dedim icimden. donup baktim ki, yine eski bir sinif arkadasim. fakat bu kez dolu dolu dort yilimi paylastigim ve bir nebze daha yakin bir arkadas; Tulin. Ay bana uzun zamandir gormediklerim hic degismemissin derlerdi de, ya sen gel de bana sor derdim. Tulin de hic ama hic degismemis. eminim o da benim icin ayni seyleri dusunmustur cunku bankamatik onunde sira beklerken karsilasan biz cadde uzerinde ilerlerken cocuklar dondurma istedi ve bende nakit yoktu. lan daha 2 dakika once para cekmedin mi sen diyecegi yerde ay dur ben alayim ne olacak deyiverdi kiz, himmm bizim su Ozlem harbi hic degismemis diye dusunerek muhtemelen. neyse iste, boyle seylere cok seviniyorum ben (hayir canim dondurmayi birine ismarlatmaya degil, ona ayri sevinirim tabi:)), butun gunum "ay ben bir seye seviniyordum, neydi? hah Tulin'i gordum" filan diye geciyor boyle zamanlar. aslinda gecen sene rekordu benim icin. yilin basinda 8 yildir konusmadigim Deniz ile barismam, 20 yildir gormedigim arkadasimi gormek icin Eskisehire gitmem, ve iste aslinda cok onemli bir yer teskil etmeseler de hayatimda, hep eskilerde kaldigini dusundugum ama bir gun bir anda karsima cikan yurt arkadasimdi, Kayanin es dostuydu, annemlerin ahbabiydi onu bunu gormem beni acayip mutlu ediyor. ve sanirim bulunca da kaybetmek istemiyorum. cunku az da olsa gecmisine bagli bir insanim. bir de anlamsiz bir insan edinme merkaim var. yani anlamsiz diyorum cunku aslinda insanlardan cok haz etmedigimi sanirdim. yanlis saniyormusum sanirsam... belki de bunlar tamamen yasin ilerlemesi ile gelen hislerdir. gecmisim, yani gencligimden bana kalanlara siki siki sarilma hissi... amaaan ne bileyim, yine de kotu bir sey degil. ben bazen nette ararim adini ve soyadini bildigim eski tanislari. bulduklarima da mail atarim goruselim mi diye. ayyy goruselim mi desem o dakika beni reddederler gerci ama iste ona benzer bir sey, huhuuu bak ben buradayim ve aradan gecen 100 yili kapatmaya geldiiiim, der gibi iste... Kaya da bunu hic mi hic anlamaz. olsun dert degil, kendim pisirip kendimi yiyorum sonucta...

neyse iste arkadaslar, bence siz de bir sekilde bulun eski ahbaplarinizi, cok guzel bir his oluyor, gerci kulaklara kadar yayilan agzi kapamak biraz guc oluyor ama olsun, buna deger...

Hiç yorum yok: