1 Eylül 2008 Pazartesi

PEYNİR KOKULU AYAKLAR 25 haziran 2007

Amanin yazmayali olmus baya bir. Valla sicaklarin ustune bir de bebelerin okul tatili girince, tek bos ve yalniz vaktim olan geceleri oyle yorgun oyle perisan oluyorum ki aklimda buraya yazacaklarimla birlikte hos ver serin uykulara daliveriyorum her seferinde.

Ne zamandir yazmak istedigim onemli bir husus var. Kim icin onemli: bos gezenin bos kalfalari, gerceklikten kacanlar, yemek yapmak yerine hayal kurmayi secenler ve goz zevki olanlar icin. Yaz mevsimi gelince maalesef ve iyi ki acik ayakkabi giymeye basliyor insanlar. boylece kimin eteginde ne tas, kimin ayaginda ne parmak varsa istemeden ve kacinilmaz da olsa gozumuze gozumuze sokuluyor. ayaklar guzelse ve bakimliysa pek sorun yok, bakiyorsun yeni kremlenmis (terlikten kayiyor resmen ayak), bakiyorsun yeni pedikurlu (ojeleri de guzelmis, bi boyle oje surmeyi beceremedim), bakiyorsun bir de ayak yuzugu takmis (vay munasebetsiz nasil oyle duzgun yuruyor kasimadan parmak aralarini yav). Hadi bunlar isin hos taraflari, burnunu degdirecek kadar yaklasmadigin surece, ki o kadar asagilara inmeye degmez zannimca, aman iyi iyi serinlesin milletin ayagi, hadi parmaklari oynatin da aralarina da ruzgar girsin diye geyik yapa yapa gecirirsiniz butun yazi. Fakat bir de belki gobeklerinden belki gozlerindeki perdeden, o cirkin, meymenetsiz ayaklarina en acigindan hem de igrenc ayakkabilari gecirenler var ki, iste sicagi bahane edip disari cikmamamin baslica nedeni onlardir. Ya hic mi gormezsin kardesim, o ayakkabi senin o 2 metre enindeki tombik ayaklara uymamis, fiskirmis iste yanlardan ne kasiyorsun. ay ya seninki? kartal gagasini andiran serce parmagin yine cikmis o terligin son bandindan, asagilari seyrediyor. ya ikinci parmagi bas parmagindan uzun olanlar? o ikinci parmak terlige sigmaz da onden bir guzel yerleri supurmez miiiii.... ay vallahi simdi gozumun onune gelince bile bir fena oldum. ya da ayak kare halini alacak kadar kocaman, fakat tirnaklar bezelyeden kucuk ve nedense (gercekten nedense?..) mutlaka sedefli oje ile boyanmis. ojeler de banyodan sonra cikmaya baslamis, ama ne gam sen giy terligini, cik disari, bul ve hasta et beni.

bu takinti aileden gelme. halam ve halamin kizi bir gun istanbuldan bandirmaya gemi ile giderlerken, karsilarinda bir kadinin aha aynen boyle kartal gagasi serce parmagi disari firlamis olmasin mi? yerler numarali oldugu icin yer degistirmeleri imkansiz, fakat bunlar o feci ayaga baktikca oyle guluyorlar oyle guluyorlar ki kisin o vakti zirt pirt disari cikip hava almak zorunda kaliyorlar. iceri girince ayni terane, soz veriyorlar bakmayacagiz ayip oluyor diye, ama nafile bakmasalar bile gakliyor parmak orada. butun o 5 saatlik yolu bir disari bir iceri seklinde zar zor tamamliyorlar. ben onlar kadar esprili yaklasamiyorum gerci olaya. sadece ne bileyim, elimi alnima goturup nereye baktigimi gizleyerek ayak incelerim surekli. Bir gun birinin ne bakiyon lan koklatiyim mi diye uzerime saldirmasindan korkuyorum acikcasi.

ne dostum ne dusman aslinda, sadece ayaklar agir iscidir, onlara guzel bakalim. bosverin pedikuru, bir krem surseniz, tirnaklari duzgun kesseniz bile, ve hatta hepsini gectim, ayaga yakisan ayakkabi giyseniz bile yeter, gikimi cikarmadan gecer giderim yolda gorsem inaniniz.

Hiç yorum yok: