25 Ağustos 2008 Pazartesi

KENDİME GELEMEM 24 nisan 2006

Ev arama kabuslarim basladi...

Bugun cocuklarla Mickey Mouse izliyorduk. Ince sesli farenin evi nohut oda bakla sofaydi ama istedim ki Turkiyede de oyle sirin evler olsun. Mutfagin bir oda gibi degil de evde sanki genis bir koridormus gibi ayakustu bir yerde olmasini, dis kapidan girer girmez salonla kucaklasmayi, banyo penceresinin her ne kadar hic bir ise yaramasa da, illa ki apartman bosluguna degil de disari bir yerlere acilmasini, pencerelerin genis pervazlarinin olmasini, tuvaletlerinin nuh nebiden kalmamasini... Kisacasi insan gibi oturabilecegim bir ev hayal ettim. Ederken de, oldu canim kira da verme istersen diye alay ettim kendimle. Cunku cocuklarla ev aramanin zorlugunu biraktim, su koca Ankarada butceme uygun gordukleri evler harbi ben dogmadan once yapilmis ve daha tadilattan gecmeleri nasip olmamis. Bu haksizlik... Su bir kac gunde sunu acayip iyi anladim, kotu ev sahibi degil ama kotu ev+yuksek kira insani ev sahibi yapar. Tum bunlarin ustune, verebilecegim meblagi ve istedigim nitelikleri soyleyince emlakcilar benimle dalga geciyor. Piyasanin cok altinda bir rakam soyluyorsunuz hanfendi diyorlar bana, kendinize gelin... Ustelik yukarida saydigim ozelliklerin hicbirinden bahsetmiyorum onlara, o kadar da haddimi bilirim yani.

Yazmadigim gunlerde hayatin gercekleri ile ugrasiyordum. Yeminli tercumanlik icin 2 noterle gorustum. Turkiyede sadece Telekom binasindan cikarken aglandigini saniyordum, buyuk yanilgiymis... Noterlik muessesesi tanidigim en acimasiz yerlerden biriymis meger. Daha once nasil anlamadim garip, ustelik aglatmakla kalmiyorlar; mezuniyet belgemi hangi akla hizmet 9 yildir diploma ile degistirmedigimden tutun da, beni hic tanimamalarina ragmen isimi savsakladigima kadar olaya damardan ve calismadiginiz yerden giriyorlar. Oysa sadece Japonca bilgimi ise yarar hale getirmek istiyordum, birilerinin isine yaramak istiyordum, eh ayni zamanda cebime para koyarsam hic de fena olmazdi (en cok bu sanirim). En kotusu de ne yaparsam yapayim yine bir notere mecburum... Yemin ettiren bildiginiz bir muhtar var midiiir?

23 Nisanda Kugulu Parktaydik. Tam 3 saat... Diger cocuklari bilmem ama bizim 3 saatimizin cogu palyaconun pesinden gitmekle gecti. Bir de sakalli bir genc vardi, o da bizim pesimizden geliyordu, sonradan anladik ki cocuklarin fotografini cekmeye calisiyor. Cocuklar kilden bir koltuk ve ne oldugunu hala anlayamadigim birsey yaptiktan, suluboya ile yine ne oldugunu kestiremedigim birseyler boyadiktan, yuz boyasiyla kediye donustukten (kesinlikle benim yaptigim daha guzeldi ama) sonra Tunali Dosta gittik. Bu kez birseyimi dusurmemis oldugumdan gorevli cocuk beni cagirmadi. Hatta cocuklarin aldiklari kitabin parasini bile zor verdim cunku kasadaki kizcagiz sudoku cozuyordu, yaklasik 2 dakika beni fark etmedi, kapali mi bu kasa diye sorunca da, yoo, dedi neden sordugumu anlamadan...

Sudoku in musteri memnuniyeti out.

Hiç yorum yok: