26 Ağustos 2008 Salı

ÇUF ÇUF TRENİM 5 aralık 2006

Kisa İstanbul tatilimiz bittiii...

Simdi ozetler;

Istanbul kendini nisan ayinda zannediyor arkadaslar. Babamin battaniye sandigi paltom neredeyse bana yuk oldu, bir kazakla isi bitiriyordum ki Ankara caniim sogugu ile hosgeldin sekerim dedi bu sabah.

İki kez kopruden karsi tarafa gectik, ikisinde de icimde dualar okudum durdum. Zira 99dan beri en korktugum sey arabamiz kopruden gecerken buyuk Istanbul depremini yasamak. Hic bir yer degil, ne Ortakoy, ne Florya ama en kotusu sanki ben yapmisim gibi dayaniksiz olduguna emin oldugum koprude depreme yakalanmak...

Istanbullular hic degismemis, hala butuun bu dunyalari ben yarattim ama biraz kucuk yapmisim maalesef sana yer yok, havalarindalar. Ben de hic bozmuyorum, buyrun kucuk dunyaniz ve siz mutlu mutsuz yasayiniz diyorum. Istanbulda yasamak ve oraya ayak uydurmak basli basina bir yazi konusu, ama benim konum degil, hehe...

Kucuk yegenim 4 disi ile sahane. Valla insan cocuk sahibi olunca baskalarinin cocuklarina cok yuz veremiyor ama halalik degisik bir muesseseymis, insana buyuk lokmasini bir defada yediriyormus.

Tabi anne evi bambaska; ekmek babadan su anneden, cocuklarin bakimi kim bilir kimden, sorumluluktan uzak, kucuk liseli genc modlari icin birebir. Allah bildi de beni Ankaralara gonderdi, al sana koca al iki de bebe, dersimiz hayat bilgisi, kopya yok...

Istanbul gibi, kara trenler de ayni... Demiryollarina nostaljik yaftasini kim yapistirdiysa geri kaldirsin kardesim. Devlet babanin devlet ogullari yine her seyi yanlis anlamis, himm nostaljik neydi lan, eski abicim eski demek iste, e o zaman bir b.k yapmamiza gerek yok, daha nostaljigi olamaz di mi len? hehehe

Leonardo sergisine gittik, bana kalanlar her bir koseden yukselen, yapma oglum, elleme dedim, bak bozacaksin nidalari... Elbette ki annemin babamin ve hatta kendimin tanidik sesini de eklemeliyim buna. Rahmi Koc a saygi duyuyorum, her ne kadar fevkalade dedikleri giyim zevkinden bir sey anlamasam da. Himm su fevkalade kelimesi iki manaliydi di mi?..

Hayatimda ilk defa Sait Faik hikayeleri okudum. Cok nedensiz bir yere, Turk yazarlari okumamak gibi bir adet edinmistim, simdi onu rafa kaldiralim ve yine ayni raftan bir Turk yazar secelim, mesela Yakub Kadri. Agir mi? Olsun hak ettim ben...

Kisa tatilin ozeti;

Istanbulun en cok evime donusunu seviyoruuum

Hiç yorum yok: