Yukaridaki resmi, adi "on the table" oldugu icin koydum.
Internet cafenin tekindeyim. Tam kafamin uzerinde bir hoperlor var, yazdigim seyleri icimden okuyamiyorum bu yuzden.
Kitap cevirme isi ile kafa yoruyorum kac gundur. Bir de yorgunlugumla, uykusuzlugumla bas etmeye calisiyorum. Simdi bir yandan da Natsume Soseki isimli Japon yazarin kitaplarini arastiriyorum internette. Telif yasasi kapsami disina cikmak icin bundan 70 yil once olmus olmaniz gerektigini biliyor muydunuz? Yaa, iste cevirmen olmaya calisirken boyle cok onemli ayrintilara da hakim oluyorsunuz.
Cocuklar kac gundur poliklinige gidiyor, babalari ile. Aslinda gittim, gordum; orada pek bir mutlular... Yalinayak masalarin uzerinde tepiniyorlar. Isin garibi kimse mudahele etmiyor, herkes mutlu...
Arjantin kime gol atmis bilmiyorum, Kaya cok guzel bir gol dedi diye blogumda yer ayirdim boyle bir ayrintiya. Yoksa kim kime ne atmis bilmem ben.
Bu bolgalara bir sure ara verecegimi yazdim di mi? Evdeki bedava internet olayi kalkti, ben de artik bi bakip cikiyorum sadece... Bu yuzden eylulde adsl alana kadar boyle yarim yamalak idare edecegim..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder